- bir nevi
- (T.-A.)[ ]adeta, bir bakıma.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.
nevi şahsına münhasır — sf. Kendine özgü davranış ve karakteri olan (kimse) Nevi şahsına münhasır bir ziyankâr hırsız, iki üç günde bir eve giriyor... R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
FİRS — Bir nevi ot … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAKM — Bir nevi ku … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KULKALAN — Bir nevi ot … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çokalik — bir nevi turşu dir, bir nevi açar … Çağatay Osmanlı Sözlük
karaca — bir nevi saç hastalik dir, bir nevi çopur; esmer … Çağatay Osmanlı Sözlük
karça — bir nevi kuş ismi dir; merdüm âvam bir nevi küçük mülevven kuş ismi dir … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutas — bir nevi dağ öküzü dir, kuyruğundan tuğ yaparlar; bir nevi işaret dir, at gerdenine asılan alamet, bayrak, sancak … Çağatay Osmanlı Sözlük
SURET-PERESTLİK — Bir şeyin dış görünüşüne ve tertibine önem verip, ruhuna ve mânasına kıymet vermemek. * Resimlere meftuniyet. (Bak: Sanem perest)(Sanem perestliği şiddetle Kur an men ettiği gibi, sanem perestliğin bir nevi taklidi olan suretperestliği de men… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ALES — Bir cins buğday ki bir kabuk içinde iki tane olur. * Buğday arasında biten çavdar ve mercimek. * Büyük kene. * Bir nevi karınca. * Katı, sağlam nesne … Yeni Lügat Türkçe Sözlük